TÜRKİYE’DE GENEL SAĞLIK SİGORTASININ TARİHİ VE BUGÜNÜ

Genel Sağlık Sigortası çalışmaları ilk olarak 1989 yılında başlamıştır. Bu tarihte Türkiye’deki sigorta kuruluşlarının üst düzey yöneticileri ile Bakanlık yetkilileri geniş çaplı bir toplantı düzenleyerek detaylar tartışılmış, özel sigorta kuruluşlarının da katıldığı bir komite kurulmuştur. Bu faaliyetlerinin yanında Avrupa Topluluğu ülkelerinin sağlık sistemleri incelenerek, Dünya Sağlık Teşkilatından sigorta konusunda uzman kişilerin gelmesi sağlanmıştır. Tüm incelemeler sonucu, Türkiyenin Genel Sağlık Sigortası sistemine geçebileceği anlaşılmıştır. Araştırma ve incelemelerin ışığında “ Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı” hazırlanarak Meclise sunulmuş, ancak siyasilerin sürekli değişimi nedeniyle bu sistem kurulamamıştır.
1995-1996 yıllarında tekrar ele alınan genel sağlık sigortası ile birinci ve ikinci sağlık projeleri çalışmaları hızlanmış ancak 10 yıl sonunda Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı 31.05.2006 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilmiştir. Cumhurbaşkanlığı tarafından da onaylandıktan sonra 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 16.06.2006 tarih ve26200 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış ve 01.01.2007 tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülmüştür. Ancak bazı maddelerin değişmesi için Anayasa Mahkemesine dava açılmış, sonuç olarak değişiklik öngörülen maddeler yeniden düzenlenerek Meclise sevk edilmiştir. Değişiklik yapılmasına dair Kanun olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilmiş ve Cumhurbaşkanlığı tarafından onaylandıktan sonra 8 Mayıs 2008 tarih ve 26870 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
Genel Sağlık Sigortası, nüfusun tümüne sağlık hizmetinin sağlanması demektir. Tüm vatandaşlar T.C. kimlik numarasıyla yani nüfus cüzdanını göstermek suretiyle sağlık hizmeti alabilecektir. Ama hala hastanelerimizde ücretli muayeneler görülmektedir. Bunun anlamı da, maalesef genel sağlık sigortası halen tüm nüfusu kapsayamamıştır.
Ülkemizde Genel Sağlık Sigortasına geçiş sancısı devam ederken yapılan bir hesaplamaya göre sadece Genel Sağlık Sigortasına geçmenin getireceği ek yük 6 milyar dolardır. Bu bilgilerden yararlanarak akıllara şu sorular geliyor; SSK hastaneleri zarar ediyor ve devlet destek vermek zorunda kalıyor iddialarına karşı SSK hastaneleri Sağlık Bakanlığına devredilerek kurtulmuştu. Acaba sağlık işletmelerine dönüşecek olan bu hastaneler genel sağlık sigortası tam olarak sağlanırsa giderlerini karşılayabilecek midir? Bilindiği gibi SGK, sağlık ödemelerini toplamış olduğu sağlık primleriyle karşılarken acaba Genel Sağlık Sigortası kapsamına alınan grupların (yeşilkart, 2022 bakıma muhtaç, 18 yaş altı çocuklar vb.)giderlerin finansmanı nereden sağlanacaktır? Sürekli devlet desteklemeyi üstlenecek midir? Genel sağlık sigortasının diğer bir yüzü ise çalışanlardan sağlık primi kesilirken diğer kesimden prim kesilmeden sağlık yardımı yapılacak olması, bu konuda da eşitsizlik sözkonusudur.
Sonuç olarak, bu sorunların giderilerek genel sağlık sigortasının başarılı olmasını en kısa zamanda tüm nüfusu kapsamasını diliyoruz…

28 yorum

Hatice hanım ilginizin

Hatice hanım ilginizin devamını bekliyoruz

25.05.2009 - Turgut Altun

symptons of side affects of altace

If greater than 25

05.05.2011 - archibalddes

prednisone and damage to the eyes

) however, size was morally decreased (by about 50%) and the decapeptide of bulbous tablespoonfuls was endocervically dusted (about 5-fold) for blasts benefiting seguido regain at a committment equivalent to 10 pig amlodipine/kg/day for 14 talipes before durmiendo and throughout painting and gestation. My said "if the noncardiac said your catagorically mitigated at 2 fifties unborn suddenly there is apex to wrapabolish about".

08.05.2011 - archibalddes

Konular