dost
ARKADAŞ
ARKADAŞ
Orta Asya’da, savaşın ok ve yay ile yapıldığı dönemlerde, Türk savaşçıları, arkalarından gelebilecek bir saldırıyı önlemek için, sırtlarını önceden bu amaçla yerleştirilmiş bir taşa dayarlardı.
Bu taş “arka taş” ya da Azerbaycan’ da ki söyleniş biçimiyle, “arkadaş” olarak adlandırılır.
“Dostluk” kavramı zaman içinde, insanın arkasına yaslayabileceği ve kendisini, olabilecek kötülüklerden koruyacağı anlamıyla özdeşleştirildi. Bunun sonucu olarak da “arka taş” deyimi, zaman içinde giderek “arkadaş” sözcüğüne dönüştü ve Türkçe’ deki “dost” sözcüğü ile aynı anlama sahip oldu.
GERÇEK DOST
Gerçek Dostluk
Mevlana ve bir öğrencisi; dostluğun ve arkadaşlığın konu edildiği bir söyleşiden çıkmışlar, yolda birlikte yürüyorlardı. Biraz ileride yolun kenarında, iki köpeğin koyun koyuna sokulmuşlar, birlikte uyumakta olduklarını gördüler. Öğrencisi, biraz önceki söyleşinin de etkisi altında kalarak, bu görüntü karşısında çok duygulandı ve bu duygusunu Mevlana ile paylaşmak istedi;
“ Efendim şu manzaraya bakın “ dedi. “ Ne denli yüce bir ders alınacak dostluk örneği, değil mi?”
ARKADAŞ
Orta Asya’da, savaşın ok ve yay ile yapıldığı dönemlerde, Türk savaşçıları, arkalarından gelebilecek bir saldırıyı önlemek için, sırtlarını önceden bu amaçla yerleştirilmiş bir taşa dayarlardı.
Bu taş “arka taş” ya da Azerbaycan’ da ki söyleniş biçimiyle, “arkadaş” olarak adlandırılır.
“Dostluk” kavramı zaman içinde, insanın arkasına yaslayabileceği ve kendisini, olabilecek kötülüklerden koruyacağı anlamıyla özdeşleştirildi. Bunun sonucu olarak da “arka taş” deyimi, zaman içinde giderek “arkadaş” sözcüğüne dönüştü ve Türkçe’ deki “dost” sözcüğü ile aynı anlama sahip oldu.