80 Yıllık Koca Çınar

Değerli Okuyucular;
Malumunuz her iş için öncelikle tecrübe aranır.Deneyim sorulur.İşe göre adam tarifi yapılırkende eğitim ve tecrübe birbirinden ayrılmaz kıriterlerdir.Bu nedenledir ki yöneticilerde eğitim ve tecrübeyi ön şart olarak görürler.
Sağlık yönetimi ise daha karmaşık, daha özel ve de başarılması daha zor bir meslektir.Bunun için sağlık yöneticisinde mutlaka eğitim şartına ve tecrübeye önem verilmelidir.Zira birçok ilin İl Özel İdaresinden daha büyük bütçeye sahip hastanelerin yönetilmesi çokta kolay olmayacaktır.Olsada verimli ve başarılı bir yönetim sözkonusu olmayacaktır.Sağlık Yöneticiliği öyle bir meslek ki her yıl yeni birşey öğrenmek zorundasınız.Teknolojiyi ve bilimi takip etmelisiniz konular hakkında eğitimli olmalısınız.Tecrübeye kulak vermesiliniz yoksa, yosa ne mi olur bakın bir müdür dostumun anlattığı hikaye durumu nasıl özetliyor.
"80 Yıllık Koca Çınar"
"Bir köy meydanında 80 yıllık koca bir çınar varmış. Dallı budaklı boylu poslu koca bir çınar.
Birgün çınarın dibine bir kabak çekirdeği düşmüş.Baharla beraber kabak yeşillenmiş, filizlenmiş ve büyüdükçe büyümeye başlamış.Yaz ortasına geldiğinde kabak 80 yıllık koca çınarın tepesine kadar ulaşmış dahada büyüyecek ama dayanacağı bir yer tutanacağı bir dal yokmuş.Derken kabak:
-Çınar çınar sen kaç yılda bu kadar büyüdün demiş çınara. Çınarda
-80 Yılda bu noktaya geldim demiş. Kabak tekrar dönmüş
-Bak ben 6 ayda senin boyuna ulaştım dahada büyüye bilirim ama sen küçük kaldığın için bende büyüyemiyorum çünkü tutunacak yer kalmadı demiş.
Koca çınar manalı manalı tebessüm etmiş kabağa.Bir ay sonra sonbahar gelmiş ve kabak sararıp solmaya ve erimeye başlamış. Çınara dönüp.
-Çınar çınar bana birşeyler oluyor erimeye başladım gövdem yok oluyor demiş. Çınarda kabağa dönüp demiş ki
-Eee binim 80 yılda geldiğim yere altı ayda gelirsen sonun böyle olmasıda normaldir. Demiş
Sağlıcakla kalınız.
Turgut Altun
Sağlık İdarecisi

4 yorum

Eh be kardeşim! Merdivenleri

Eh be kardeşim! Merdivenleri teker teker sindire sindire çıkmak, çıkarkende alçak gönüllü olmakla ilgili ne güzel bir örnek...
Teşekkürler...

10.03.2009 - ismail demirci

Bu aralar anketinizde

Bu aralar anketinizde yaşamından memnun olanların oranında ciddi bir artış olması gerekir.Çünkü Antalya'da havalar gerçekten çok güzel.Dışarıda baharın müjdecisi ılık bir hava ve ışıl ışıl gülümseyen güneş var.Masmavi deniz ile aynı karede gözükebilecek kadar yakın, tepeleri karlı Beydağları ve Saklıkent.Erguvan çiçeklerine karışmış protakal,limon ağaçlarının kokuları. Biliyorum bu kadar yaşam zorlukları arasında herşey hava demek değil diyeceksiniz ama böyle havalarda da insan herşeyden kopmak,yaşadığı zaman parçasına kuşbakışı yukarıdan bakmak istiyor.Tıpki şair Orhan Veli'nin aşağıda yazılı şiirinde olduğu gibi;

GÜZEL HAVALAR
Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada âşık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu güzel havalar mahvetti.

Orhan VELİ

11.03.2009 - Şakir Gökçe

Şakir bey herkez Antalya da

Şakir bey herkez Antalya da yaşamıyor! Bizim Karadenizde bahar biraz geç geliyor...

12.03.2009 - ismail demirci

Dışardaki havadan tad almak

Dışardaki havadan tad almak için belkide yaşamı geniş zamanlı olarak geçirmek gerekir.Bütün aylaklar,şairler,balıkçılar bu işin sırrını iyi bilirler.Kışın puslu dağ havası da,yazın kavurucu sıcağında, altında oturmanın bedava olduğu bir ağaç gölgesi de onlar için muhteşemdir.Oysa reel yaşamın girdaplarında boğulmuş bir adam için se her mevsim işkencedir.

Aslında baharı beklemek, baharı erken yaşayıp tüketmekten çok daha kârlı bir şeydir.Yaşanmakta olan şeylerin tükendiği ancak henüz yaşanmaya başlanmamış olanların sa değerli bir hazine gibi bizi beklediğini düşünür isek belki de siz Karadenizliler daha kazançlısınız.Yemyeşil yaylalarınızda iliklerinize kadar baharı soluduğunuz günlerde biz güneyde kavurucu yaz sıcaklarında yanıyor olacağız.

12.03.2009 - Şakir Gökçe

Konular