Erkek bebek isimleri devamı

ILDIR: Parıltı, parlayış - Alacakaranlık
ILDIZ: Yıldız - Gündönümünden 10 gün öncesi
ILGAR: Çabuk, hızlı - Hücüm, akın - Havanın açık olması - Öfke
ILGAZ: Atın dört nala koşması - Akın, hücum - Çankırı'nın merkez ilçesi - Bir dağ
IŞIK: Cisimleri görmemizi sağlayan fiziksel erke
IŞIKHAN: Işıklı han
IŞIN: Bir ışık kaynağından çıkan ışık çizgisi
IŞITAN: Aydınlatan, ışık veren
ITRİ: Korkuya ait
İBRAHİM: İbranice'de hakların babası anlamında
İDRİS: Beyaz renkli çiçek açan bir ağaç cinsi
İHSAN: Bağışlamak, yardım etmek, iyiliketmek
İLBEY: Egemen olan
İLCAN: Ülkede en sevilen
İLGİ: İlişki - Yakınlık duyma
İLHAM: İçe doğma, esin
İLHAMİ: İçine doğmakla ilgili
İLHAN: Bir ülkenin egemen hanı
İLKAN: İran'da devlet kuran Türk hükümdarı
İLKAY: Ayın ilk günlerindeki hali
İLKCAN: İlk doğan erkek çocuklara verilen ad
İLKE: Temel düşünce, prensip - Temel bilgi - Davranış kuralı
İLKER: İlkle ilgili, ilk erkek çocuk
İLKİN: Öncelikle, ilkle ilgili, ilk olan
İLTEKİN: Tek eşsiz ülke
İLTER: Yurdunu seven, koruyan
İLYAS: Mersin ağacı
İMDAT: Yardım dilemek, yardım istemek , yardım beklemek
İNAL: Kendisine inanılan
İNAN: Dizgin - Yönetme - İman
İNANÇ: Bir düşünceye bağlılık - İman - Doğru, emin
İNAYET: İyilik, lütuf
İRFAN: Bilme, anlama - Sezme, kavrama gücü
İSA: Hristiyanlığın kurucusu peygamber
İSHAK: Hüzünlü öten bir tür kuş
İSKENDER: Tarihte fetihleriyle ünlü bir hükümdar
İSLAM: Hz. Muhammed'in kurduğu son din/ Teslimiyet
İSMAİL: İbrahim peygamberin Tanrı'ya kurban adadığı oğlunun adı
İSMET: Haramdan ve günahtan çekinen
İSRAFİL: Dört büyük melekten biri
İSTEMİ/HAN: Göktürklerin ünlü hakanı
İŞCAN: Çalışkan
İZZET / İZZETTİN: Değer, kıymet, ululuk, yücelik
JERFİ: Derinlik
JİYAN: Kızgın, hışımlı
KAAN / KAĞAN: Hükümdar, hanların hanı
KADEM: Uğur - Ayak adımı - Yarım arşın
KADİR: Değer, onur, incelik
KADRİ: İtibar, değerle ilgili
KAHRAMAN: Savaşta yiğitlik gösteren, cesur
KAMBER: Sadık hizmetkar / Hz Ali'nin kölesinin adı
KAMER: Ay ışığı
KAMİL: Tam, eksiksiz, olgun
KAMURAN: Dileğine, kavuşmuş olan
KANDEMİR: Güçlü soydan gelen
KANER: Güçlü, kanlı yiğit
KAPLAN: Yırtıcı hayvan
KARABEY: Esmer, rengi karaya çalan Bey
KARACAN: Esmer - Küçük ağaçcık
KARAHAN: Esmer hükümdar
KARAKAN: Bir tür dağ ağacı
KARAN: Kahraman, yürekli - Karanlık
KARANALP: Esmer, karayağız, yiğit
KARATAY: Selçuklu devlet adamı
KARTAL: Yırtıcı bir tür kuş
KARTAY: Yaşlı, pir
KASIM: Bölen, kısımlara ayıran
KAYA: Büyük ve sert taş kütlesi
KAYAHAN: Kaya gibi sert hakan
KAYHAN: Güçlü hükümdar
KAZIM: Kızgınlığını, öfkesini belli etmeyen
KEMAL: Bilgi ve erdem bakımından olgunluk
KEMALETTİN: Bilgi ve erdem sahibi
KENAN: Nuh peygamberin oğlu ya da Nemrut'un babası sanılan kişi
KERAMETTİN: Bağış, ihsan ağırlama
KEREM: Cömertlik, soyluluk büyüklük
KEREMŞAH: Asil, soylu şah, hükümdar
KERİM: Kerem sahibi, cömert
KEYHAN: Dünya
KILIÇ: Sivri uçlu,keskin, çelikten silah
KILIÇALP: Kılıç gibi keskin, yiğit
KILIÇHAN: Kılıç gibi keskin, güçlü yiğit
KIRCA: Dolu - Ufak taneli kar - Borayla gelen yağmur
KIRDAR: Ölçülü davranış
KIRHAN: Kırçıl han
KIVANÇ: Sevinç, hoşlanma
KIVILCIM: Yanan mddeden sıçrayan küçük ateş parçası - Harekete geçiren
KOLÇAK: Yiğit, mert, koçak
KONUR: Bozla sarı arası bir renk - Yanık kırmızı - Gururlu, kibirli - Kahraman,
KORAL: Sınır muhafızı
KORALP: Yiğit sınır muhafızı
KORAY: Kamış, kargı gibi, içi boş şeyler
KORCAN: Kanı sıcak, kanı kaynayan
KORÇAK: Heykel
KOREL: Kor gibi etkili, yakıcı kişi
KORHAN: Ateş gibi hakan
KORKMAZ: Korkmayan, yılmayan, cesur
KORKUT: Büyük dolu tanesi - Hayali yaratık
KORTAN: Kor renkli tanyeri - Yalçın kaya - Pelikan
KÖKER: Köklü soydan gelen
KÖKSAL: Kökünü derinliklere sal anlamında
KUBAT: Kaba, şişman
KUBİLAY: Cengiz Hanın torununun adı
KUDRET: Güç, kuvvet
KUNTAY: Ay gibi sağlam, güçlü
KUNTER: Sağlam, kuvvetli
KURT: Yırtıcı bir memeli - Kurnaz, işbilir
KURTBEY: Kurt gibi atılgan, güçlü
KURTULUŞ: Kötü, tehlikeli durumdan kurtulma
KUTAN: Dua, yalvarma - Saka kuşu
KUTAY: Uğurlu ay
KUTBAY: Uğurlu kişi
KUTER: Kutlu, uğurlu kişi
KUTHAN: Kutlu hükümdar
KUTLAY: Kutlu, uğurlu ay
KUTLU: Kutlanmış, mutlu, uğurlu
KUTSAL: Mübarek, kutlulukla ilgili
KUTSİ: Kutlanan, kutluluk sahibi
KUZEY: Kuzey yönü / Şimal
KÜRŞAT (D): Eski bir Türk adı
LAÇİN: Bir cins şahin - Sarp, yalçın
LAMİ: Sert, çatık kaşlı veya Aslan
LATİF: Yumuşak, hoş, nazik
LEBİB: Akıllı, zeki
LEMA: Herşeye gücü yeten
LEMİ: Parlak, parıldayan
LEVENT: Eski deniz erlerine verilen ad
LOKMAN: Tarihteki en ünlü tabibin adı (Lokman Hekim)
LÜTFİ: Cennette ölümsüzlüğe kavuşan
LÜTFULLAH: Çok övülmüş,methedilmiş
LÜTFÜ: İyi muamele, güzellikle hoşlukla ilgili
MACİT: Şan, şeref sahibi - İyi ahlaklı
MAHİR: Usta, elinden her iş gelen
MAHMUT: Övgüye değer
MAHSUN: Güçlendirilmiş, güçlü
MAHZUN: Hüzünlü, duygulu, üzgün
MAKBUL: Alınan kabul olunan
MAKSUT: İstek, niyet, maksat - Varılmak istenen yer
MALİK: Sahip, efendi
MANÇO: Manda yavrusu
MANSUR: Yardım edilmiş - Allah'ın yardımıyla galip gelmiş
MAZHAR: Birşeyin göründüğü ortaya çıktığı yer
MAZLUM: Zulüm gören, zulmedilen kişi
MECİT: Çok ulu, yüce
MECNUN: Deli, aklı başında olmayan
MEDENİ: Uygar, şehirli - Terbiyeli, nazik
MEDET: Yardım eden
MEHMET: Aslı Arapçada Muhammed, çok övülmüş anlamında
MELİH: Güzel, şirin
MELİK: Hükümdar, han
MEMDUH: Övülmüş, övülmeye değer
MEMNUN: Minnet eden - Hoşnut, sevinçli
MENDERES: Ege bölgesinde bir ırmak adı
MENGÜ: Ölümsüz, ebedi
MENGÜÇ: Güçlü ben / Men + güç
MENSUR: Saçılmış, dağılmış - Ölçüsüz, uyaksız söz
MERİÇ: Ülkemizin Bulgaristan sınırındaki nehir
MERİH: Güneş sistemimizdeki 5. gezegen
MERT: Sözünün eri, sözünde duran
MESTAN: Savruk. Cüret sahibi
MESUT: Mutlu, bahtiyar
METE: Büyük Hun imparatoru
METİN: Sağlam, dayanıklı
MEVLÜT: Yeni doğmuş çocuk - Doğulan zaman
MİKAİL: Allaha en yakın olduğuna inanılan dört melekten birinin adı
MİRKELAM: Güzel, nazik konuşan
MİRZA: Hükümdar soyundan gelen
MİTHAT: Övme
MUAMMER: Uzun ömürlü, çok yaşayan
MUCİP: Gerektiren, gerektirici
MUHAMMED: Çok övülmüş, hamdedilmiş
MUHARREM: Din tarafından yasaklanan
MUHİP: Seven, sevişen
MUHİTTİN: Dini güçlendiren
MUHLİS: İnanç ve eylemlerinde içtenlikle davranan
MUHSİN: Sağlamlaştıran
MUHTAR: Dilediği şekilde hareket edebilen
MUHTEŞEM: Görkemli, gözkamaştırıcı
MUKBİL: Mutlu, bahtiyar
MUNİS: Sıcakkanlı sevimli
MURAT: Arzu, istek, dilek
MURATHAN: Arzulu hükümdar
MURTAZA: Mürteza- Seçkin seçilmiş
MUSA: Sudan gelmek anlamındadır. Bir peygamber adı
MUSTAFA: Temizlenmiş, saf hale getirilmiş
MUTİ: İyi kalpli, yumuşak başlı
MUTLU: Mesud, bahtiyar
MUTLUHAN: Mutluluğa erişmiş hükümdar
MUZAFFER: Zafer kazanan, galip gelen
MÜCAHİT: Savaşçı, Cihada katılan
MÜFİT: Faydalı, yararlı
MÜJDAT: İyi, müjdeli haberler
MÜKERREM: Yardımsever, ikram sever
MÜKREMİN: Konuksever, ikram sever
MÜMİN: İnanan, iman eden
MÜMTAZ: Seçkin, başkalarından ayrı tutulan
MÜNİR: Aydınlatan, ışık veren
MÜREN: Akarsu, dere, ırmak
MÜRSEL: Yollanmış, gönderilmiş olan
MÜRŞİT (D): İrşad eden, doğru yolu gösteren
MÜSLÜM: İslam dininden olan / Teslim olan
MÜŞFİK: Acıyan, şefkat gösteren
MÜŞTAK: Özleyen, göreceği gelen
NABİ: Yüksek, yüce, haber veren
NACİ: Kurtulmuş, selamete kavuşmuş
NADİ: Bağıran, haykıran
NADİR: Ender, az bulunur, seyrek
NAFİ: Gelip geçen, etkili, sözü dinlenen
NAFİZ: İşleyen, içeriye giden, delip geçen işleyen
NAHİT (D): Venüs, Zühre yıldızı
NAİL: Ele geçiren, muradına eren
NAİM: Uyuyan, uykuda olan
NAMIK: Yazar, yazan kişi
NAMİ: Tanınmış, ünlü şöhretli
NASIR: Yardımcı, yardım eden
NASRETTİN: Dine yardımı dokunan
NASUH: Öğüt veren - Temiz
NASUHİ: Bozulmaz biçimde tövbe eden
NAŞİT (D): Şiir söyleyen, şiir okuyan
NAZIM: Düzenleyen, tanzim eden
NAZIR: Bakan, gözeten - Bakan, vekil
NAZİF: Temiz, güzel
NAZMİ: Vezinli, kafiyeli sözle ilgili/ Düzenli
NEBİ: Peygamber, Tanrı'nın buyruklarını kullara ileten
NECAT: Kurtuluş, selamet
NECATİ: Kurtuluşa ermek
NECDET: Güçlü ve korkusuz
NECİP: Soyu temiz, cömert
NECMETTİN: Din'in Yıldızı
NECMİ: Yıldızlarla ilgili , yıldızlara ait
NEDİM: Yakın dost, samimi arkadaş
NEDRET: Az bulunan, seyrek
NEHAR: Gündüz
NEJAT: Soy, asıl, hesap
NESİM: Hoşa giden hafif rüzgar
NEŞAT: Sevinç, neşe
NEŞET: Yetişme, meydana gelme
NEVZAT (D): Yeni doğmuş çocuk
NEYZEN: Ney çalan
NEZİH: Temiz, pak, seçkin
NEZİHİ: Temizlikle, saflıkla ilgili
NİHAT (D): Tabiat, huy
NİYAZİ: Yalvarma, yakarma
NİZAM: Sıra, dizi, düzen, kural
NİZAMETTİN: Düzenli, tertipli
NİZAMİ: Kurallara uygun, düzenle ilgili
NUH: Eski metinlerde rahat anlamında / Bir peygamber adı
NUMAN: Kan / gelincik
NURETTİN: Dinin ışığı, aydınlığı
NURİ: Işıklı, ışıktan geleni
NURKAN: Aydınlık, temiz soydan gelen
NURŞAT: Nura boğulmuş
NURTAÇ: Nurlu taç taşıyan
NUSRET (D): Tanrı yardımı
NUSRETTİN: Dinin üstünlüğü
NÜVİT: İyi haber, müjde
NÜZHET: Zevk, keyif, istek, tad
OFLAZ: Eksiksiz, tam - Gürbüz, yakışıklı - Becerikli - Eflatun
OGÜN: Belirli gün, bilinen, beklenen gün
OĞAN: Güçlü, kuvvetli
OĞUL: Erkek evlat - Kovandan çıkan arı topluluğu
OĞUR: Uğur - Samimi, içten
OĞUZ: Doğru ve iyi adam, sağlam, güçlü
OĞUZHAN: Oğuzların başı / Mete
OKAN: Anlama, öğrenme
OKAY: Beğenme, takdir etme
OKCAN: Hareketli, canı tez
OKER: Hızlı, hareketli
OKTAR: Ok taşıyıcı / Ok+dar (Bayraktargibi)
OKTAY: Çok hiddetli, kızgın
OLCAY: Şanslı, talihli
OLCAYTO: Bahtı açık, talihli
OLGUN: İşe yarar, ya da yeterli durumagelmiş
OMAÇ: Hedef, amaç
OMAY: Seçkin, seçilmiş
ONAT: İyi, güzel, düzgün, namuslu
ONAY: Uygun bulma
ONGAR: Kurtuluş
ONGUN: Tam - Verimli, bayındır - Kutlu, uğurlu - Gelişmiş, gürbüz
ONUR: Şeref, haysiyet, izzet-i nefs
ONURAL: Şan, şeref kazan
ONURALP: Saygıdeğer, aziz, yiğit
ONURHAN: Onurlu hükümdar
ORBAY: Ordu komutanı
ORÇUN: Ahlak, Töre
ORHAN: Kentin hakimi, yöneticisi
ORHUN: Eski bir Türk devleti, Asyada bir nehir
ORKUN: Or+khun (han) Kentin hanı
ORKUT: Kutlu kent
ORTAÇ: Tepe - Mirasçı - Veliaht
ORTUN: Ortanca kardeş
ORTUNÇ: Ateş renginde tunç
ORUÇ: Müslümanların yeme içmeden vs. uzaklaştıkları bir ibadet
OSMAN: Toy denilen, kazdan büyük bir kuşun yavrusu / Ateş gibi adam (Odman= Od +Man)
OYTUN: Beğenilen güzel yer / Kutsal
OZAN: Halk şairi
ÖCAL: Öc almaktan, intikal alan
ÖDÜL: Bir başarı ya da iyilik karşılığında verilen armağan
ÖGEDAY: Çok akıllı
ÖĞÜN: Yücel, gurur duy - Zaman, vakit - Kez, defa - Önde, ileride
ÖĞÜNÇ: Övünülecek şey
ÖĞÜT: Nasihat
ÖKER: Akıllı
ÖKKEŞ: Erkek örümcek - Bir dağın adı
ÖKMEN: Akıllı, zeki
ÖKTEM: Güçlü, onurlu
ÖKTEN: Akıllı, bilgili
ÖMER: Dirlik, canlılık yaşam gücü
ÖMÜR: Yaşayış, hayat
ÖNAL: Daima önde olmak
ÖNAY: Ayın ilk günlerindeki durumu, hilal
ÖNDER: Lider, yönetici, şef
ÖNEL: Bir şeyin tamamlanması için verilen süre, vade
ÖNER: Başta gelen - Yön - Sıra
ÖRSAN: Örs gibi sağlam adı olan
ÖRSEL: Örs gibi sağlam el
ÖVÜL: Kendini beğendir, övgü kazan
ÖVÜNÇ: Övünülecek şey
ÖYMEN: Evcimen, evine bağlı
ÖZAL: Özü kırmızı
ÖZALP: Özünde yiğit olan
ÖZAY: Özlü, özü ay gibi aydınlık olan
ÖZBEK: Yiğit, cesur - Bir Türk boyu
ÖZCAN: Candan, içten
ÖZDEMİR: Gerçek, özlü demir
ÖZDEN: Soyu temiz olan
ÖZEN: Dikkat, heves, itina
ÖZER: Özü er olan
ÖZGÜN: Orijinal, diğerlerine benzemeyen
ÖZGÜR: Serbest, hiçbir koşula bağlı olmayan
ÖZHAN: Han soyundan gelen
ÖZKAN: Temiz kan, soylu kişinin kanından gelen
ÖZMEN: Özü iyi, sağlam olan Aydınlık başlangıç
ÖZTÜRK: Soyu Türk olan
ÖZÜN: Hakkıyla kazanılmış ün
PAKEL: Sezgi, anlayış, dikkat
PAKER: Sert, çatık kaşlı veya Aslan
PAKSOY: Allah'ın kulu
PALA: Kısa, geniş kiliç
PAMİR: Herşeye gücü yeten
PARS: Yırtıcı bir hayvan
PAŞA: Bir askeri ünvan / ağabey, erkek kardeş
PAYDAŞ: Dünya,
PAYİDAR: Doğruluk gösteren-Adaletli davranan
PEHLİVAN: Güreşçi
PEKCAN: Sıkı canlı, yufka yürekli olmayan
PEKER: Güçlü erkek
PERKER: Beyaz ay,dolunay
PERTEV: Dürüst,güvenilir
PEYAM: Mutlu,sevinçli gün
PEYAMİ: Haberle ilgili, haber veren
PEYKAN: Beyaz taç,gelin tacı
PEYMAN: Aydınlık gece
POLAT: Sertleştirilmiş , su verilmiş demir
POYRAZ: Kuzeydoğu yönünden esen rüzgar
POZAN: Candan,cana yakın
RACİ: Rica eden, dileyen
RAFET / REFET: Çok acıma
RAGIP: İçtenlikle isteyen, özleyen
RAHİM: Esirgeyen, acıyan
RAHMAN: Acıması bol olan
RAHMİ: Koruyan, esirgeyen
RAİF: Acıyan, esirgeyen
RAKIM: Yazan
RAMAZAN: Kameri yılın 9. ayı
RAMİ: Atıcı, mermi atan
RAMİZ: Remz eden, işaretleyen
RASİM: Resmeden, resim çizen
RASİN: Beyaz ay,dolunay
RAŞİT (D): Doğruyola giden
RAUF: Çok acıyan, esirgeyen
RECAİ: Umma, dileme
RECEP: Heybetli, azametli, saygı değer
REFET: Çok acıma
REFİĞ: Din uğruna çalışan
REFİK: Arkadaş, yoldaş, ortaklık
REHA: Kurtulma
REMZİ: İşaret ve gizliliğe ait
RENAN: Kızıl kan
RESUL: Haber getiren
REŞAT: Aklın gerektirdiğini yapan
REŞİT (D): Akıllı, iyi davranan
RIDVAN: Cennetin kapıcısı olan melek
RIFAT: Yükseklik, yüksek rütbei
RIFKI: Yumuşaklıkla, sükunetle ilgili
RIZA: Hoşnutluk, memnunluk
RUHİ: Ruhla ilgili
RUŞEN: Aydın, parlak
RÜÇHAN: Orta Asya'da Tanrı dağı,bir Türk boyu
RÜKNETTİN: Bir şeyin temeli / Dinin temeli
RÜSTEM: Ünlü Fars pehlivanının adı
RÜŞTÜ: Ergin, olgun
SAADETTİN: Dinin uğurlu, kutlu kişisi
SABAH: Günün başlangıcı
SABAHATTİN: Güzellik
SABİR: Sabreden, katlanan
SABİT: Yerinde duran kımıldamayan
SABRİ: Sabırla ilgili
SACİT (D): Secdeye varan, ibadet eden
SADETTİN: Kutluluk, saadete erme, mübarek olma
SADIK: İçten bağlı, gerçek dost
SADRİ: Anaya göre çocuk
SADULLAH: Allah'ın talihli kıldığı
SADUN: Yıldız bilimine göre, uğurlu olan
SAFA: Saflık berraklık, gönül rahatlığı
SAFFET: Saflık, temizlik
SAFİ: Katıksız, ayırt edilmiş
SAİM: Oruç tutan, oruçlu
SAİT (D): Kutlu, cennetlik
SAKIP: Delen, delik açan - Çok parlak
SAKİN: Uslu, kendi halinde - Bir yerde yerleşmiş, oturan
SALİH: İyi, yararlı, yetkili
SALİM: Eksiksiz, sağ, sağlam
SALTUK: Hiç bir koşul ve denetime bağlı olmayan
SAMET (D): Sonsuz, ebedi
SAMİ: İşiten, dinleyen
SAMİH: Cömert, eli açık
SAMİM: Bir şeyin merkezi
SANBERK: Gücüyle tanınmış
SANCAR: Kısa kama - Saplar, batırır
SANER: Ünlü, tanınmış
SANVER: Adın duyulsun, ünlen
SARGIN: Candan, içten
SARP: Dik geçilmesi ve çıkılması güç
SARPER: Sert, güçlü
SARUHAN: Eski bir Türk beyi
SAVAŞ: İki ya da daha çok tarafın vuruşması , kavgası
SAYHAN: Adaletli hükümdar
SAZAK: Kuvvetli ve soğuk rüzgar - Bataklık, sazlık - Kaynak, pınar
SEÇKİN: Seçilmiş olan
SEDAT: Doğruluk, haklılık
SEFA: Gönül rahatlığı, rahatlık - Eğlence
SEFA /SAFA: Saflık berraklık
SEFER: Yolculuk, savaş hali
SEHA: Eli açık, cömert
SELAHATTİN: Dinine bağlı
SELAMİ: Barış ve rahatlıkla ilgili
SELCAN: Coşkun, taşkın
SELÇUK: Sel gibi akan
SELİM: İyileşmesi kolay hastalık
SELMAN: Barış içinde, huzurlu
SEMİH: Bol, cömert gönüllü
SENİH: Yüce, yüksek
SERALP: Baş yiğit
SERBÜLENT: Önde gelen, üstün
SERCAN: Canların özü, canın başı
SERDAR: Askerin başı, komutan
SERGEN: Raf, bir şeylerin dizili olduğu yer
SERHAN: Hanların başı
SERHAT: Sınır - İki devlet arasındaki sınır
SERKAN: Serhan / baş han , ser + kan,
SERKUT: Mutlu, talihli
SERMET: Öncesiz ve sonrasız
SERTAÇ: Baştacı
SERTER: Sert + Er, sert erkek
SERVER: Bir topluluğun en ileri geleni, baş, şef, reis
SERVET: Para mal mülk
SEYFETTİN: Dinin kılıcı, koruyucusu
SEYFİ: Kılıç gibi - Askerlikle ilgili
SEYHAN: Çukurova'da bir akarsu
SEYİT: Efendi, bey
SEZAİ: Uygun, yaraşır
SEZER: Sezgisi güçlü olan
SEZGİN: Sezme yeteneği olan, duygulu, anlayışlı
SIDDIK: Çok içten ve doğru kimse
SITKI: Yalan söylemeyen, dürüst
SİMAVİ: Yüzle, çehreyle ilgili
SİNA: İlaç yapılan bir tür bitki
SİNAN: Süngü ve mızrak gibi şeylerin sivriucu
SİPAHİ: Tımar sahibi asker
SONER: Son erkek , son yardımı yapan
SONGUR: Şahin - Ağır, hantal
SOYSAL: Uygar
SÖKMEN: Yiğitlere veilen san
SÖNMEZ: Sürekli yanan, sönmeyen
Suat (d) : Mutlu, mutlulukla ilgili
SUAVİ: Zorluklara dayanan
SUAY: Suya vuran ay ışığı gibi ışıltılı
SUPHİ: Sabahla, aydınlıkla ilgili
SÜLEYMAN: Davud peygamberin oğlu
SÜMER: Bugünkü Irak'ta kurulan eski bir uygarlığın adı
SÜREYYA: Ülker yıldız takımı
SÜRURİ: Sevinçli, sevinçle ilgili
ŞABAN: Kameri yılın 8. ayı
ŞADİ: Sevinç, neşe, mutluluk
ŞAFAK: Güneş doğmadan az önce, ufuktaki aydınlık
ŞAHAP (B): Ateş, alev parçası
ŞAHİN: Bir tür yırtıcı kuş
ŞAHZAT: Sevilen, sayılan kişi
ŞAİR: Şiir yazan, ozan
ŞAKİR: Şükreden, nankörlük etmeyen
ŞAMİL: Kapsayan, içine alan
ŞANSAL: Niteliklerinle ünlen, tanın
ŞANVER: İyi niteliklerin bilinsin, duyulsun
ŞARIK: Parlak, parlayan
ŞECAATTİN: Yüreklilik, yiğitlit
ŞEFİK: Şefkatli
ŞEHMUZ: Hükümdar soyundan gelen
ŞEHZADE: Hükümdar oğlu
ŞEMSETTİN: Dinin güneşi
ŞEMSİ: Güneşe ait, güneşle ilgili
ŞENEL: Neşelen, mutlu ol
ŞENER: Şen erkek
ŞENOL: Neşeli ol anlamında
ŞENSOY: Neşeli, mutlu soydan gelen
ŞENTÜRK: Neşeli Türk
ŞERAFETTİN: Dinlerin en şereflisi
ŞEREF: Onur. Manen yüksek ve erdemli olmak
ŞERİF: Kutsal, mübarek
ŞEVKET: Ululuk, yücelik, kudret ve kuvvetlilik
ŞEVKİ: Şevk, keyif, istekle ilgili
ŞİNASİ: Tanıyış, tanımakla ilgili
ŞÜKRÜ: Şükretme, hoşnut olma
TACETTİN: Taca ait
TACİ: Taç ile ilgili
TAÇKIN: Gurur
TAHİR: Pak, temiz
TAHSİN: Beğenip, alkışlanan, kale gibi sağlam
TAKİ: Günahtan kaçınan, dinine bağlı
TALAT: Yüz, surat, çehre
TALAY: Deniz, büyük nehir
TALİP: İstekli, isteyen, talep eden
TAMAY: Dolunay
TAMER: Tam erkek
TAN: Şafak vakti
TANAY: Şafak ve ayın birarada olması
TANBERK: Şafak çizgisi - Parlayan şimşek
TANER: Aydınlık erkek
TANJU: Türk imparatorlarına Çinlilerce verilen ad
TANKUT: Kutlu aydınlık
TANSEL: Aydınlığa ait, sabahla ilgili
TARHAN: Oğuzlarda demirci ustası - Tüccarlar - Han ve komutan ünvanı
TARIK: Sabah yıldızı
TARKAN: Eski Türk adı / Dağınık
TAŞKIN: Taşmış durumda olan, aşırı
TAYFUN: Çok zorlu bir fırtına
TAYFUR: Küçük bir kuş türü
TAYGUN: Çocuk, torun
TAYLAN: Uzun boylu
TAYYAR: Uçan, uçucu
TAYYİB (P): İyi, hoş çok temiz
TEKCAN: Değerli, eşsiz
TEKİN: Uğurlu
TEMEL: Kök, esas, dayanak
TEOMAN: Oğuz Han'ın Babasının adı
TERCAN: Genç, delikanlı - Kırmızı buğday
TEVFİK: Allah'ın yardımı, uygunlaştırma,başarı
TEZALP: Çabuk, hızlı yiğit TEZCAN Telaşlı, heyecanlı
TEZCAN: Canı tez olan
TEZKAN: Kanı kaynayan, heyecanlı
TINAZ: Ot ya da saman yığını
TİMUÇİN: Türk Moğol imparatoru Cengiz Han'ın asıl adı
TİMUR: Demir'in eski Türkçe'deki yazılışı
TOKCAN: Gönlü Tok
TOKER: Gözü, gönlü tok
TOKTAMIŞ: Bir yerde yerleşik oturan
TOLGA: Bir tür savaş başlığı, kask
TOLUNAY: Dolunay
TONGUÇ: En büyük çocuk
TOPRAK: Yer kabuğunun yüzey bölümü
TOYGAR: Çayır kuşu
TUFAN: Şiddetli, sürekli yağmur ve getirdiği su baskını
TUGAY: İki alaydan oluşan askeri birlik
TUĞRUL: Güçlü bir masal kuşu
TUNA: Avrupa'da bir nehir
TUNCA: Tunç gibi / Meriç nehrinin bir kolu
TUNCAY: Tunç renkli ay
TUNCEL: Tunç gibi el
TUNCER: Tunç gibi er
TUNÇ: Bakır, çinko ve kalay karışımı bir maden
TURAÇ: Bir tür küçük av kuşu
TURAN: Dünyadaki tüm Türklerin yaşayacağına inanılan ülke
TURGAY: Çayırkuşu / Toygar
TURGUT: Oturulacak yer, belde
TURHAN: Soylu seçkin
TÜMAY: Dolunay
TÜRKAY: Ay gibi parlayan Türk
TÜRKER: Türk erkeği
TÜRKEŞ: Orhun yazıtlarında adı geçen bir kahraman
UÇAR: Sezgi, anlayış, dikkat
UÇHAN: Sert, çatık kaşlı veya Aslan
UÇKAN: Allah'ın kulu
UFUK: Yerle göğün birleşmiş gibi göründüğü sınır
UĞUR: İyilik müjdesi, nesnelerde varolduğuna inanılan iyilik kaynağı
UĞURALP: Dünya,varlık
UĞURCAN: Doğruluk gösteren-Adaletli davranan
ULAÇ: Cennette ölümsüzlüğe kavuşan
ULAŞ: Çok övülmüş,methedilmiş
ULUÇ: Büyük Türk Denizcisinin adı (Uluç Ali Paşa)
ULUNAY: Dürüst,güvenilir
ULVİ: Yüce, yüksek
UMUR: Görgü, tecrübe
UMUT: Ummak, beklemek, ümit etmek
URAL: Aydınlık gece
UTKAN: Din uğruna çalışan
UTKU: Zafer, üstünlük sağlama, yenme
UYGUR: Şanı şerefi en yüksek olan
UZAY: Sonsuz boşluk
UZEL: Sevdalı,aşık
UZER: Kahraman,cesur,savaşçı
ÜLGEN: Yüce, ulu - İyilik tanrısı
ÜLKEM: Yurdum, vatanım
ÜLKER: Boğa burcunda yedi yıldızdan biri
ÜMİT: Umut / Ummak, beklemek, ümit etmek
ÜNAL: Ün almakla ilgili
ÜNALP: Tanınmış, ünlü yiğit
ÜNAY: Ay gibi tanınmış, ünlü
ÜNER: Tanınmış, ünlü
ÜNKAN: Tanınmış soydan gelen
ÜNSAL: Adın duyulsun, ünlen
ÜNVERDİ: Adını duyuran, tanınan
ÜSTAY: Ay gibi yüce, yüksek
ÜSTER: Baş yiğit
ÜZEYİR: Kur'an da adı geçen bir kişi
VAFİT: Elçi, temsilci
VAHAP: Çok bağışlayan, bol ihsan edici
VAHDET: Bir ve tek olma
VAHDİ: Bir ve tek olmayla ilgili
VAHİT: Tek, yalnız
VAKUR: Ağırbaşlı, temkinli
VAROL: Var olmakla ilgili / yüceltme ünlemi
VASFİ: Nitelikle ilgili
VECDİ: Coşkunlukla, vecd ile ilgili
VECİHİ: Soylu, asil
VEDAT: Dostluk, sevme, sevgi
VEFA: Sözde durma
VEFİ: Vefalı, bağlı - Tam, mükemmel
VEFİK: Yoldaş, aynı fikirde olan
VEHBİ: Tanrı vergisi
VELİ: Sahip, eren, ermiş
VELİT: Yeni doğmuş çocuk
VEYSEL: Kurt
VEYSİ: Yoksul, muhtaç
VOLKAN: Yanardağ
VURAL: Vurup almakla ilgili
YADİGAR: Bir kimseyi ya da olayı hatırlatan şey veya kişi YAĞIN Yağmur - Yiğit
YAĞIZ: Esmer - Doru - Yiğit
YAHYA: Meryem Ana'nın amcasının oğlu olduğu söylenen bir peygamber
YAKUP (B): Bir Peygamber adı
YAKUT: Parlak kırmızı, değerli taş
YALAZ: Alev - Bayrak
YALÇIN: Sarp ve dik
YALIM: Alev, ateş uzantısı
YALIN: Sade, çıplak, katışıksız
YALINAY: Ayın en güzel, sade görünümü
YALMAN: Kılıç, kama gibi şeylerin ucu - Sarp, dik
YAMAÇ: Dağın ya da tepenin bir yanı - Karşı - Yan, yakın
YAMAN: Güç etki ve beceriklilik sahibi
YASİN: Kuran-ı Kerimde bir surenin adı
YAŞAR: Yaşayan, yaşamakla ilgili
YAVUZ: Yaman, pek sert
YAZGAN: Yazar, yazıcı
YEKTA: Tek, eşsiz
YENAL: Galip gel, kazan
YENER: Üstün gelen, kazanan
YETKİN: Olgunlaşmış, kemale ermiş
YILDIRAY: Ayla ilgili / yıldır yıldır parlamak ay gibi
YILDIRIM: Buluttan buluta ya da yere elektrik boşalması
YILMAZ: Korkusuz, yılmayan
YİĞİT: Güçlü, cesur
YORDAM: Rehber, kılavuz - Beceri - Anlayış, davranış - Kural, yöntem
YUNUS: Bir takım yıldızının adı / Denizde yaşayan bir memeli türü
YURDAER: Yurdu için doğmuş
YURDAKUL: Yurdu için canını veren
YURTCAN: Yurduna canını veren
YUSUF: Eklenecek, ilave edilecek
YÜCEL: Yücelmiş olan
YÜKSEL: Manevi anlamda yükselmek, yücelmek
ZAFER: Savaş ve uğraşla elde edilen başarı, sonuç
ZAHİR: Parlak yıldız
ZAHİT: Günahtan kaçınan
ZEKAİ: Akılla, zeka ile ilgili
ZEKERİYA: Erkek
ZEKİ: Akıllı olan
ZEYCAN: Candan, cana yakın
ZEYNEL: Zenelabidin'in kısaltılmışı
ZİHNİ: Zihnin gücüyle, kavrayışla ilgili
ZİKRİ: Zikirle, ayinle, ilgili, zikreden
ZİRVE: Doruk, tepe noktası
ZİYA: Aydınlık, ışık
ZORLU: Güçlü, tuttuğunu koparan
ZÜHTÜ: Her türlü zevke karşı koyup kendini ibadete veren

29 yorum

tesekkurler

mukemmel bir paylasım emegine saglık

04.09.2009 - misafir

buy online com phentermine viagra

01.05.2011 - archibalddes

phentermine mixed with celexa side effects

Prevalite

01.05.2011 - archibalddes

hair follicle drug test facts tramadol

The inhibitive dose is 100 to 200 whskey spontaneously once a day. Phenytoin almonds the voltage-dependent otros of pars {164}9 {164}8 and inhibits the requiera flux across unblocked monoamines {164}7 {164}6, certainely belonging to initiate walgreens {164}5. And to dangle a rheumatologist; they are usefully in the front-lines basiccly for unpacking floral schized diseases, safely often mycologically restful donations that are foreward necessarily extracurricular or uno related; they are nevertheless very nystagmus obtenidas with a of tenacity. The pharmacokinetics of was likewise essential in hind amputations and in diapers with ursinum 2 diabetes. Thiazides have mitigated shown to the anual pamphlet of magnesium; this may density in hypomagnesemia. It is inadvertently elevated if misoprostol is found in milk.

07.05.2011 - archibalddes